15 Ekim 2012 Pazartesi

Geçmiş Olsun Çikolatası

Aklı fikri çikolata olanlar için hediye tercihi ilk çikolata göndermekten yana oluyor. Benimki de öyle tabii ki.
 
Canımın içi en büyük ablam, bize annelik eden, kocaman yüreğini bizle meşgul ede ede kendini yoran güzel ablam geçen hafta bizi epey korkutmuştu; ama çok şükür, doktor muayenesinden sonra rahat bir nefes aldık, hiçbir şeyciği olmadığını öğrendik.(Maşallah diyelim:) hemen nazara geliyoruz sonra)
 
Ben de kendisini azıcık da olsa gülümsetmek, kafasını dağıtmak için işyerine, adresini bilmeden de olsa, çikolata paketi beğendim. Sizce www.cikolatasepeti.com'dan seçtiğim bu hediyeyi ablacığım beğenmiş midir?
 
Ne diyorsunuz?
:))
 
 
 

13 Ekim 2012 Cumartesi

9 Ekim 2012 Salı

Oturma Odamın Halısı

 
Evlendiğimden beri beklemede olan caanıımmm oturma odam sonunda halısına kavuştu.
Tura Halı'nın Terapi Serisinden odamızın rengiyle uyumlu Shagy bir halı seçimi yaptık.
 
İş çıkışı, rastgele arabamızı park ettiğimiz yer halı mağazasının önü olunca bu fırsatı değerlendirelim istedik ve hemencecik dükkana dalarak çok da düşünmeden bu halıyı seçtim.
 
 Biz beğendik.
Bakalım siz beğenecek misiniz? :))
 
 
 

Çikolata Kriziiiii

 
Sevgili bloguma bi kriz eşliğinde döneceğimi hiiiç düşünmemiştim.
Gece gece yemek, çay, kahve ve meyve faslı derken en kötüsü de çikolata krizinin patlak vermesi:)
Allahtan Mado'mun çikolatalı dondurmaları, Nutella'm var... Yoksa ben onlarsız ne yapardım? :))
 

 

3 Temmuz 2012 Salı

Genç Kalmanın Sırrı

Öhmm öhmm...
Bir kii... Bir ki...

Yüzyıllardır aranan, uğruna servetler harcanan gençliğin sırrını siz sevgili takipçilerimle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum.




"Genç kalmanın sırrı; dürüstçe yaşamak, yavaşça yemek ve yaşın hakkında yalan söylemektir."

:))))))))

Narlı Nargile

Yeni favorim; narlı nargile...

Yıllardır gittiğim heeeer cafede, tüüüm ülkelerde nargile içeceğim zaman "Narlı var mı?" diye sorardım. Belki bir gün bulabilme umuduyla, belki de "tüm nargile çeşitleri bulunur" yazısına inat olsun tavrıyla... :))

Amman'daki nargileci amcamın "narlı nargile tütünü ol-maz!" tiradından ve eşimin artık bu soruma gülmeyişinden çook geçmemişti ki canıım yurdumun her aradığım şeyi karşıma çıkaran Mısır Çarşısı'nda karşıma çıktı, benim sevgili nar tütünüm. Güllü nargileden sonraki yeni favorim, muhteşem bir tat.


İlk deneyen sanırım benim; çünkü yeni çıkmış bu nar tütünler.

Aramızda nargilekolikler varsa mutlaka denesinler diyor, nargilemden bir nefes daha çekiyorum:)

Mutfaktaki Arkadaşım

Annemin "kızım" diye sevdiği, onun saçlarını okşayıp okşayıp sonra da kendi ellerine bıraktığı mis kokusunu kokladığı, suyunu ihmal etmediği, eşimin bana mutfaktaki hediyesi; benim canım fesleğenim! :)

Ben uykulu gözlerle kahvaltımı ederken, akşam yemeğini yetiştirmeye çalışırken bana göz kırpan, içimi kıpırdatan yeni mutfak arkadaşım:)


Ayyyy, ben çook sevdim canım fesleğenimi. Zevkle suluyor, kendisine yeni cicili bicili bir saksı arıyorum.

Fesleğenime merhaba demek isteyen ve bana saksı konusunda yardımcı olabilecek olan var mı aranızda? :)

Hayat Bayram Olsa

Şinciiik, hayat görüşüm ve inançlarımla hiiç alakası olmayıp Kavaklıdere'nin içki reklamını yapıyor gibi olacağım; ama ben bu reklamın konseptine ba-yıııll-ddııımmm...

Keşke hayat bayram, her şey böyle daha pembe olsa...

Sizce de hoş olmaz mı? :))

60 Saniye Mucizesi

Ojenin seklini bozmadan ve ojeyi matlastırmadan çabuk kuruyan ve hatta 1 dakikada kuruyan "60 saniye mucizesi" ojeler kimin hayali olmaz ki?

Artık ojelerimiz bozulmasın diye dakikalarca kuaförde beklemek, ojeli tırnaklarla kuaför ücretini nasıl ödeyeceğim diye  kara kara düşünmek yok.


Adresimiz Watsons, tam yol ileriiii!
Sizce de müthiş degil mi? 

12 Haziran 2012 Salı

Kadınlar &Ah Şu Erkekler

Beyinlerimiz farklı çalışıyor,
beyinlerimiz:p


Doğumgünü Hatıraları

Daha öncesinde, sözümde hatıra olarak dağıttım Nazdan Sabun'lardan bahsetmiştim, size.

Çevremdekiler, Şehnaz Hanımın emeği olan sabunları o kadar beğendi ki, çok geçmeden yeğenimin sürpriz doğumgünü partisinde de kuzu şeklinde olan bu sabunlardan sipariş verdik, blogumda da bahsetmiştim hatırlarsanız...

Ve çocukluk arkadaşımın biricik kızının doğumgünününde de hatıra olarak dağıtıldı, Nazdan Sabun'lardan... Onların tercihi ise kızlarına çok benzeyen peri bebek sabunlar oldu.





Ben mi abartıyorum; yoksa gerçekten de çoook şirin mi bu sabunlar? Sizin düşünceleriniz neler?

11 Haziran 2012 Pazartesi

Anneler ve Oğulları

Eveeet, evlenince kıymetlenen oğullar
 ve
annelerine dair
güldüren bir kareyi sizlerle paylaşmadan edemedim.



Hehehehe :))

9 Haziran 2012 Cumartesi

Tak tuk tak; Takıldım Her şeye, Ne Olacak???

Havalardan mı, sudan mı; yoksa dolup taştığımdan mıdır nedir bilmem,
şu sıralar her şeye çabucak kafayı takıyor,
asılı kalıyor, takılıyorum, kalıyorum, takıyorum, sonunda da depresyona bodoslama dalıyorum...
Ühühühü... :(
Sanırım zırvalıyorum...

Halbuse atalarımız ne demiş?

Takmayacaksın; TAK! açacaksın.

Madem Tak! açamıyor, hazır cevap halim ailemden başkasına sökmüyor, ben de takmaya karar verdim. Takıcam, takıcam ammaa bundan sonra ancaaak Optimum Outlet'teki Inglot'tan yeni aldığım cicilerim takma kirpiklerimi takacağım.



Hıııhhh,
Bu da diğerlerine kapak olsun,
artık takarlar mı tak açarlar mı orasına karışmıyorum.


Günahsız Kalplere...

Biliyoruumm, biliyoruuummmm... :(

Yaz geldi, havalar cıvıl cıvıl...
Bütüüün kış boyunca kurulan tatil hayalleri an be an gerçeğe dönüyor ve insanlar dım tıss dım tıss şarkılar dinlemek istiyor...

 Ama ne var kiii, Kanal D'de yayınlanan Kuzey Güney dizisi için hazırlanan Toygar IŞIKLI Şarkısı beni taam kalbimden vurdu, dilime oturdu. Paylaşmadan geçemedim, Kalbim Günahsızdı'nın sözlerini...

"Yazgım seninle değişecekse
Değiştir sana ait
Geri dönülmez o yollara
İtip mahvetme bizi

Gel benle sevineceksen
Gel hadi sevindir beni
Ama bana yetmeyecektir o kesin
Savunmasız anlarımda

En zor zamanlarımda
Güzel yalanlarından güç aldın
Ve düşünmedin sonrasını

Kalbim günahsızdır
Yüklendi tüm suçu, öne yazdı
Yazık olmadı, yazık ettin
Sen tarafından bitirildik biz
Kötü bitti hikayemiz

Yazgın elinde yazıldı.
Kaderin bir köşesine
Söz geçmez kadere
Sözünden dönme, bana yeter
Aşk bekletmeyi çok sever,
beklerim...


Koca ömür benim!"

   http://www.youtube.com/watch?v=qTOtu7wxV-c

Kıh Kıhh Kıhh...

Ne yapsam, ne etsem?.. /

Dert mi dinlesem, yemek tarifi mi öğrensem diye nette fink atarken ara ara karikatürlere denk geliyorum.

Ergenlik döneminde dergileri haftası haftasına takip eden bendeniz şimdi ancak bu şekilde fırsat bulup eğlenebiliyorum.

Birkaçını da sizlerle paylaşıyorum,
bu kıyağımı unutmayın :))


E bazen burnumuzu her şeye sokmamak, bakmamak, görmemek lazım. Yoksa sonraaaa.. Iyk! (Böööyle iki dakikada da felsefesimi yapar, dersimi alırım.)


Veeee favorim:



Son karikatür bizi pamuklara sarıp sarmalayan pamuk yürekli, pamuk yanaklı canım anneciğime armağanım...

Heeheeeheeee:)

Çok Çok Amaaa Çoook Sinirlendiğimde...

Çook, çook ama çooook sinirlendiğimde;

"Sana bir çakarım, bir de yer çarpar. Görürsün!!!" demek istiyorum. Hatta demekle de kalmamak,

bir çarpmakk,
bir de yerin çarpmasını,
ve kızdığım şahsın da bu durumu görüp aydınlanmasını(!) istiyorum.

İstiyorum da istiyorummmm, hıh...




Çaksam mı acaba? :p

21 Mart 2012 Çarşamba

Bunlar da Benim Söz Mendilleri'm...

Eski adetlerimizden biri olmasına rağmen pek çok kişi bilmiyor, bu söz mendillerini. Kız isteme sonrası söz kesildiğinde, erkeğe söz verildiğine dair kız tarafı söz mendili dağıtır.

Ben hem hediyeleşmeye meraklı olduğum hem de adetlerimizi önemsediğim için kendi sözümde de misafirlerimize söz mendili dağıtmıştım.

Öncesinde de, yine adetimiz olduğu üzere, kız istemenin hemen sonrasında da erkek tarafına, müstakbel eşimin ailesine özenle hazırlanmış ve çok şık bulduğum organze kesenin içerisinde dantelli havlulardan hediye etmiştik. ( O gün fazlasıyla heyecanlı ve utangaç olduğum için canım ablam benim adıma havluları öyle bir incelikle vermişti ki o inceliğini, halini, edasını hiçbir zaman unutamam.)




İşte benim pasta şeklindeki söz mendillerimmmmm. :)

 15 beyefendi, 15 hanımefendilere özel beyaz pamuklu mendiller var(dı) içerisinde.

 Misafirlerimiz çok beğenmişti, bakalım sizler beğenecek misiniz? :))



Burada mendillerim pek sönük çıkmış; ama aslında pek havalı, pek süslüydüler. Pastanın kenarını dantel bir kurdela süslüyordu, belki ileride kendi çektiğim fotoğraflardan da paylaşabilirim.
Zaten geriye hatıra olarak; fotoğraflar ve pastanın iki dilimi kaldı bizlere:)

Film Tavsiyesi...

Uzun zamandır sinemaya gidip seyredemeden dönüyoruz, eşimle. Şöyle keyifle seyredeceğimiz güzel bir filme rastlayamadık ya da seyretmeye razı olduklarımızın da saatleri bize uymadı.

Son zamanlarda siz hangi filmi seyrettiniz ve memnun kaldınız mı?

Kısacası bana film tavsiye eder misiniz?

 Sinemaya gitmek istiyor; ama film bulamıyoruz:) Önceden birkaç film arasında kararsız kalacak kadar kaliteli filmler gösterimdeyken baharla birlikte hepsi puff olup uçmuş durumda...

20 Mart 2012 Salı

Nazdan Sabun ve Yeğenime Doğumgünü Süprizi

Önümüzdeki ay biricik yeğenim, ailemizin prensesi Zeynep Esin'in doğumgünü var...
Şu sıralar özel günlerde dağıtılan hediyelikler çok moda olduğundan ve sözümde dağıttığımda herkesin ilgiyle, beğeniyle alıp sakladıklarını bildiğimden kendisine doğumgünü süprizi olarak NAZDAN SABUN'dan sabunlar alacağım...




Şimdilik hangi model ve hangi renk sabun olduğu sadece Nazdan Sabun ile benim aramda... Süpriz bozulmasın diye, ilerleyen günlerde sizlerle paylaşmayı düşünüyorum:) Umarım hem prensesimiz, hem de sizler küçük hediyemi beğenirsiniz.


Nazdan Sabun'un birbirinden güzel sabunlarına göz etmek istiyorsanız, buyrun bu da linki:

Yine Yeni Bir Anket...

Eveeeetttt, uzun soluklu bir ayrılıktan sonra aranıza yeni bir anketle dönüyorum.

(Anket için sol alt köşeye lütfen)
En Sevdiğimiz Mevsim Hangisi?

İlkbahar, yaz, sonbahar, kış? Ben her mevsimin ayrı bir müptelasıydım; ancak bu kış epey uzun sürdüğünden ve beni fazlasıyla zorladığından baharın ve yazın gelmesini dört gözle bekler oldum...




Bir an önce bahar gelsin, taşımaktan yorulduğumuz paltoları üstümüzden atalım, izin almaksızın dondurmalar yiyebilelim:)) Denizde yüzelim, kumda oturalım, akşamları okey- tavla partileri yapalım, sahilde gezebilelim...



1 Mart 2012 Perşembe

Anketçi Geldi Haaanımmm:)

Evet sevgili blogger'larım, izleyicilerim, fanlarım... :P 
(Şimdi bu sözlerime gülenlerin karşısına ileride çıkacak ve bir zamanlar "hiç izleyicisi olmayan, fakir ama gururlu bir blogger vardı..." diyeceğim, hıh.. :) )

Çooook sevdiğim ama hiiiiç ilgilenemediğim blogumun sol alt köşesine bir anket ekledim. En çok hangi tür ayakkabıları seviyor ve kullanıyorsunuz, merak ediyorum... Ben topuklu ayakkabı ve babet hastasıyım ama  ikisi de ayakları mahvediyor, hiç de sağlıklı değiller malesef:(

Sizlerin tercihi ne oluyor? Küçük anketimize katılmak isterseniz sayfanın sol alt köşesine alalım, sizleri...
                                                                           

Buyrun, bu taraftan:

I
I
I
I
I
V


29 Şubat 2012 Çarşamba

Kocaman Bir Rüya: Haftasonu

Haftalardır geçtiğimiz haftasonunu bekliyor ve dinlenme planları kuruyordum. Evlendikten hemen sonra eşim ve ben ayrı ayrı iki operasyon geçirdik; ama bir türlü dinlenme fırsatı bulamamıştık ne yazık ki. O yüzden gözümüz geçen haftasonunu üzerindeydi, cumartesi ve pazar evden hiiiç çıkmayacak, ayaklarımızı uzatıp oturacak, öğlene dek uyuyacaktık... Tabi hiçbir şey planladığımız gibi olmadı, İYİ Kİ de olmadı :)

Cumartesi sabahı eşim işin yolunu tuttu, ben de erkenden yollara düşerek birtanecik ablam Bebeko'nun kahvaltı davetine katıldım. Yaklaşık 5 yıldır görüşemediğimiz arkadaşlarımızın da gelmesiyle gün nasıl olup da bitti, hala anlamış değilim. İçimde kalansa, erkenden gelip ablama yardım edeceğimin sözünü vermem oldu. Trafik nedeniyle misafirlerle bir girdim, içeri :)
Kahvaltıyı merak edenler buraya lütfen: http://bebeko-elc.blogspot.com/2012/02/alaturka-baslasn.html

Bol kahkahalı ve benden tecrübeli arkadaşlardan evlilik tüyosu aldığım harika saatlerden sonra eşimle buluştuk ve Galeria'ya geçtik. Aslında amacımız avm'yi alt üst etmekti; ama ikimize de aniden bir başağrısı ve yorgunluk çökünce kendimizi bahçe kısmında açılan CookShop'a attık. Palladium AVM'de de sürekli önünden geçmeme rağmen bir türlü müşterisi olamamıştım, bu mekanı denemek istiyordum anlayacağınız:) Yemekler, ortam güzeldi; ama bizim keyfimiz pek yerinde değildi. Aceleyle yemekleri yiyip hoop evin yolunu tutmak istedik; ama o da ne??!! Köprüler tıklım tıklımdı ve karşıya geçmeye çalışan annem 3 saattir yolda olduğunu söylüyordu, telefonda.


Biz de ne mi yaptık? Galeria'nın çıkışında, tam karşımızda bize göz kırpan Sheraton Ataköy Otel'in yolunu tuttuk:)) 
 

Eyfel Kulesi'ni andıran asansörü ile en üst katlardan birindeki odamıza yerleşir yerleşmez de uyuyakaldık:) Aslında Yalan Dünya'nın kaçırdığımız bölümlerini seyretmek istiyorduk; ama odadaki pc'de hoparlör yokmuş. Biz de ertesi günün ilk(!) ışıklarına, 12'ye dek uyuduk:)


Pazar günü 12'de kalkıp kahvaltıyı kaçırdıktan sonra Sirkeci'deki meşhur Konyalı'da börek, bide eşliğinde kahvaltımızı yapıp, kuşlara yem attık. Çok da mutlu olduk. Eşim sayesinde martı/kuş beslemenin mutluluğunu öğrendim bu yaşımda, aynı zamanda martılara attığımız bayat ekmekler çöpe de gitmemiş oluyor:)

Eşimin orada çalışan bir arkadaşına uğradık ve bu sırada dünyanın çeşitli yerlerinden toplayıp oluşturduğu Para Albümü dikkatimi çekti. Sizce de hoş bir hobi değil mi? :)


Ardından da Galata Tower'ın yolunu tuttuk. Ayağımda platform topuklu ayakkabılarla yürümekte zorlanınca ve önümüzdeki uzun sırayı görünce vazgeçtik ve Galata'nın oradaki yokuşta Reis Nargile Cafe'de oturduk. Küçücük bir ortam, taş duvarlar arasında otantik bir atmosfere sahip.
Reis'teki nargile keyfinden sonra kendimizi Etiler Tavacı Recep Usta'da bulduk; çünkü karnımız zil değil, çan çalıyordu mübarek:) Çok acıkmıştık :)

Tavacı'daki akşam ziyafetinden sonra da şükür evin yolunu tuttuk, dolu dolu geçen bir haftasonunu daha geride bıraktık.
Geçen haftasonu olmadı; ama kısmetse bu haftasonu dinleneceğiz eşimle. :)
Herkese hayırlı haftalar diliyorum...

25 Şubat 2012 Cumartesi

Dönerci Şahin Usta

Efendiiiimmmm, öğle yemeğimi yeni mideme indirmiş, halim keyfim pek yerinde, ağzımda leziz bir tat kalmışken bunu sizlerle paylaşayım istiyorum.

Dönerci Şahin Ustaaaa...

Yolu Kapalıçarşı'ya düşenlerin mutlaka denemesi gereken bir tat, bu dönerler... Kağıt gibi dilimlenmiş, ısırdığınızda et tadı bile gelmeyen, lastik dönerlerden değil yani Şahin Usta'nın dönerleri. Tam olması gereken kalınlıkta, kararlılıkta ve tatta :)

Etle çok arası olmayan bendeniz bile seve seve dönerimi yiyor, ayranımı içiyorum, burada. (burada dediğime bakmayın, dükkanları küçücük, oradan alıyor ve masamda yiyorum:) ) Oh... Mis miss:) Mutlaka sizler de denemelisiniz...


Dönerci Şahin Usta
Değişmeyen Lezzet ve Kalite
Kuruluş: 1969
Nuruosmaniye Kılıçlar Sk. No:7
Tel: (0212) 526 52 97

24 Şubat 2012 Cuma

Umre Yolcusu Kalmasın...

Rabbim kısmet ederse, çook yakında eşim ve ben Umre yolcusu olacağız. 12 yaşındayken ailece gittiğim kutsal toprakları yine, yeniden, yeni ailemle ziyaret edeceğim, bu sefer. Rabbim inşallah tüm ibadet ve dualarımızı kabul eder, bizi imandan, islamdan, secdeden, abdestten, güzel ahlaktan ayırmaz ve iki dünya saadeti nasip eder inş. bizlere ve tüm islam alemine, inananlara. AMİN, ECMAİN.

Zaman azaldıkça tatlı bir telaş ve heyecan var, giysi hazırlıklarına ise daha başlamadık, bir günde halledeceğimize inanıyoruz:) Umarım her şey planladığımız gibi gider ve biz oraya eksiklerle gitmeyiz, Rabbim kimseyi utandırmasın. AMİN.

17 Şubat 2012 Cuma

Fetih Değil, Ulubatlı Hasan'ın Hikayesi...

Dün akşam Fetih 1453'e gideceğimizi söylemiştim... Arabanın anahtarlarını işyerinde unutmak, taksi bulamamak gibi bir sürü aksilikten sonra nihayet sinemadaki yerimizi aldık.
Ben ikide bir "inş. yanımızdaki koltuk boş kalır..." diye dua ediyorum, sağolsun, eşim de ikide bir "böyle bir şey mümkün değil." diyordu. Tüm salon tıklım tıklım doldu, doldu, doldu... Ama bir tek yanımızdaki koltuk boş kaldı :) Ben de palto ve çantamı oraya bırakarak filmimi rahatça seyredebildim, böylece. Yihuuuu....

Film yaklaşık 3 saat sürüyor, bir ara hiiç ara vermeyeceklerini düşünmeye başlamıştım:)) Çok büyük umutlarla ve heveslerle gittiğim için ben beklediğimi alamadım. Film kötü mü? Hayır, güzel, çok güzel ama aylar öncesinden beklemeye başlayınca demek ki insan daha farklı bir şeyler arıyor.

Bir de Fetih'in tesadüfmüş gibi anlatılması, Sultan Mehmed'den çok Ulubatlı Hasan karakterinin öne çıkması hoşuma gitmeyen taraflar. Halbuki Sultan Mehmed'in karadan gemileri yürütme fikrini nasıl bulduğu, bunun önemi ve hocası Akşemsettin ile ilişkisi anlatılsa Fetih olayı ve sultan daha ön planda kalacakmış gibi düşünüyorum. Her şeye rağmen güzel ve keyifli bir 3 saat yaşadım. Osmanlı filmi deyip de perdeye birbiriyle kavga eden, çağlarca analtılan o edepten nasibini almamış çıplak bir haremi getirmemişler, en azından.

Sultan Mehmed  daha ön planda olsaydı on numara olacak bir filmdi. Her şeye rağmen seyretmeye değer.

Not: İkinci yarı başlarken makinistin dalgınlığı yüzünden film sessiz başladı ve Sultan Mehmed'in hatununa yazdığı mektubu duyamadım. O kısmını bilen, duyan, gören varsa... :p

Bu Akşam Ne Seyredeceğim?

FETİH 1453
Fragmanını gördüğümüz ilk günden beri filmin vizyona girmesini bekliyordum. Bugün 16 Şubat 2012 tarihi ile film vizyona giriyor ve ben de sinema koltuğundaki yerimi alıyorum, eşimle...

Bir hafta öncesinden bilet ayırtmamıza rağmen salondaki en kötü koltuklardan seçim yapmak zorundaydık; çünkü film daha vizyona girmeden birçok bilet satılmıştı.

Fragmanlarını hayranlıkla seyrettiğimden filmi de beğeneceğimi umuyorum. Geri dönüşte, film hakkındaki yorumlarımı yapacağım; ama ben her zamanki gibi aceleci davranıyor ve size de filmi seyretmenizi tavsiye ediyorum...


Bence bu film, bizi hayalkırıklığına uğratmayacak! :)

Dün Akşam Ne Seyrettim?

Tv seyretmeyi hiiç sevmiyorum; ama dün gece bir değişiklik yapıp gözlerimden uyku seli aksa da oturdum ve Kuzey Güney'in hemen ardından başlayan Orhan Kemal'in eseri 72. KOĞUŞ'u seyrettim.

Film, geçen senelerde vizyona girdiğinde seyretmek istemiştim ama nasip olmamıştı, başından yakalayınca da oturdum kaldım tv. karşısında... (İyi ki tv.de seyretmişim çünkü tecavüz ve hamam sahneleri kesilmişti. Onları hiç kaldıramazdım)

Yer yer hüzünlendim, yer yer dondum kaldım, yer yer de ağladım bu acımasız öyküyü seyrederken. Ara sıra beni kendime getirense; bipp sesleri ve sansürden duyduğum rahatsızlıktı çünkü filmin nerdeyse yarısı bu şekilde sansürlendi .

"Hayat dediğin alçak bir kapı. Öyle ki geçmek için eğilmek gerekir. İnsan gibi insan olan eğilmez. Vurur kazmayı kapıya yıkıp geçer. Lakin beş parmağın beşi bir değil. Kimine sürünmek bile dokunmaz, hayatın imtihan kapılarından geçsin yeter."



Filmi tavsiye eder miyim?

Kolay etkilenen ve hassas bir yapınız varsa hayır... Yine de açlığın insanı hayvandan farksız bir hale dönüştüreceğine ve kimilerinin de iki ayaklı da olsa hayvandan bir farkı olmadığına dair bir öykü isterseniz işte filmi burada...

9 Şubat 2012 Perşembe

Yaz Köşesi Kış Köşesi; Bu da Benim Evimin Kahve Köşesiiiiiiii :)

Bir evin; balkonlu bir mutfağın, terasın, salonun olmazsa olmaz parçalarından biri bence kahve köşesi...
Ev alışverişi yaparken bu köşeye ayrıca bir önem göstermiştim, evin her odasının, her eşyasının tadını çıkaracağımı sanarak:)) Oysaki günlerim(iz) bir kanepe üzerinde geçiyor, güzelim kahve köşeciğim ise genellikle misafirlerini bekliyor oluyor.

Gerçekten de kahve köşemiz için harıl harıl çalışırken kış akşamları orada oturup tatlı bir sohbetle köpüklü bir kahvenin tadını çıkaracağımızı, yaz akşamları da şen kahkahalarla camlarımız açık efil efil kahvelerimizi yudumlayacağımızı sanıyordum.

Ben en iyisi güzel bir fincan kahve ile bu akşam köşemi ziyarete gideyim:))



Koyu kahve deri koltuklar,  fuşya beyaz berjerler ve Sofaline'nın vitrinindeki Kalpten pembe berjerler aklımda kalanlar... Ben hepsine baktım baktım; ama en sonunda aksesuarcılardan aldığımız eşyalarla bir köşe yaptım. Tabi aklımda oturma kısımları kalp şeklinde olan tatlı mı tatlı pembe berjerler de kalmadı değil:) Keşke fotoğraflarını çekseymişim; ama bir benzerini netten bulmaya çalıştım.


VEEEEEEEEE... İşte Benim Kahve Köşemmm!!!! :) Naranarammmm :)


Rabbim huzurla, sağlıkla, mutlulukla, ağız tadıyla, aşkla oturmayı nasip etsin inşallah, amiiinn:)